Zihnin öğrenme, öğrenileni yararlı bir şekilde kullanabilme, yeni durumlara uyum sağlayabilme ve problem karşısında çözüm yolları geliştirebilme yeteneği olarak tanımlanan zekâ, IQ olarak tanımlanır. Zihin ile ilgili araştırmalar bu açıdan incelenir. Fakat zeka düzeyimizle başarı(sosyal, akademik, bireysel) arasında güçlü bir ilişki yoktur. Bireylerin var olan potansiyelini ortaya çıkarmasında yardımcı olan kısım duygusal zekadır. Duygusal zekâ EQ (EmotionalIntelligence) olarak ifade edilir ve duyguları fark edip algılayabilme, olayları değerlendirme ve durumu yönetme yeteneği olarak tanımlanır.
Çocukların beyin gelişimi yaşamın ilk yıllarında çok hızlı ilerlediği için duygusal dünyaları keşiflerle doludur. Bu keşiflerde çocuklarımıza doğru rehberlik edebilmek için duygusal zekalarını beslemek son derece önemlidir.
Isabelle duygusal zekayı şöyle anlatır;
‘’Verilen duygusal ve strese dayalı tepkileri yönetebilme kapasitesi, kendimize ait hisleri tanımlayabilme ve ifade edebilme, nereden kaynaklandıklarını anlayıp onları anlık tetikleyen unsurları en derinde yatan sebepleri sezinleyebilme yetisidir. Ne hissettiğimizin başkalarını kırmadan anlaşılmasını sağlamak onları uygun şekilde ifade etmeyi bilmek demektir. Başkalarına davranışlarımızın karşı tarafa ne tür bir etki bıraktığını ölçebilmektir. Aynı zamanda başkalarına ait duyguları da anlayabilme ve empati kurarak doğru tepkileri verebilme kapasitesidir. Artık korkularımızdan korkamamanın ve onları aşmanın yollarını bilmektir. Bizi kızdıran kişinin yüzüne karşı bunu söyleyemediğimiz için alakasız birine karşı öfkelenmemeyi bilmektir. Üzgün olduğumuzda ağlamayı bilmek, neşeli olduğumuzda sevinçten zıplamaktır. Tepkilerimizin ölçüsü kaçtığında kendimizi sakinleştirmeyi bilmektir. Kısaca kendimiz ve başkalarının içinde olup bitenlere karşı bir farkındalık geliştirmek ve duruma uygun davranış modelini oluşturabilmektir. ‘’
John Gottman ise duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirebilmek için dört ebeveynlik tarzından bahseder:
- Dikkate Almayan Ebeveyn
- Onaylamayan Ebeveyn
- Müdahale Etmeyen Ebeveyn
- Duygu Koçu Ebeveyn
Duygu koçu ebeveyn olmanın 5 adımı vardır; Çocuğun duygusunun farkına varmak, duyguyu (negatif/pozitif) bir yakınlaşma ve öğrenme fırsatı olarak görmek, empati kurarak dinlemek ve duyguların geçerliliğini onaylamak , çocuğun duyguyu adlandırılmasını sağlayacak doğru sözcükleri bulmasına yardım etmek ve çocuğun sorunu çözmesine yardımcı olurken bir yandan sınırlar belirlemek.
Bizlerin yetiştirilme kültüründe çocukların duyguları oldukça arka plandaydı. Bu yüzden sizler farkında olmadan otomatik düşüncelerinizi ebeveynliğinize aktarıyorsunuz. Şimdi sağlıklı bireyler yetiştirebilmek için kendimizi tanımanın, geliştirmenin tam zamanı.. Duygusal zekasını kullanabilen çocuklar akademik ve sosyal anlamda, birey olarak var olduğunu bilerek yaşamlarını sürdürürler. Çocuklarınızın duygularına ortak olun…